3 Kasım 2016

Bir evinin olması müthiş güzel bi durum. Sana göre, sana özel, rahat, sıcak.. 

Gün boyu ne yaparsan yap, başına ne gelirse gelsin gerçekten akşam eve geldiğinde hadi onla uğraşıyım, dur bu da vardı derken güzel bir ortamda hissediyorsun kendini. Durdukça durası..

Ama aklının bir köşesinde kalıyor gün içindekiler. Bastırıyorsun olabildiğince, evimdeyim huzurluyum diye; yokmuş gibi sanki. En unuttukların bile sonunda başını yastığa koyar koymaz hoop aklında.. Çok huzursuz.. 

2 Kasım 2016

Vücuduna ne alırsan anca onu mu verirsin? 

Karşına çıkanlar aslında senin davranışlarına mı bağlı? 

Peki ya NEDEN..? 

 

Birbirine dolanmış ipler, en azından bir tanesini bile takip etmeye yetersiz benlik.. 

 

Bu aralar düşünebiliyor muyum acaba? Hayır yazamıyorum da.. 

Ama oturtamadım hâlâ, herşey ayakta. Hareket bezdirdi mi ne.. 

 

Uğraşmıyorum tatlım artık.. 

Ben çok açığım, sor söyleyeyim devri bitti. Yoruldum.. 

Resim

16 Ekim 2016

İlk kitabını defalarca duyup görmeme rağmen okuyacağım zaman almıştım; tesadüf, İstanbuldan çocukluğumdan kalma bi yerden. Basit dille, iyi bir başlangıçlar için tavsiye ettim hep. 

Bu ikinci kitabı ilk gördüğümde aldım, bu defa tükürdüklerimi aheste aheste yalatan şehir İzmirden aslında pekte hoşlanmadığım bi yerden. Fakat okumak için, daha doğrusu irdeleyerek okumak gerektiği için zamanı var..

Etiketler

Resim