Ana içeriğe atla

25 Mart 2017

2014 yılı boyunca her hafta günü birliğine ses terapisi için Balıkesirden İzmire gelirdim. 

2015 yılı ilk kez üç ay sonra gel diyince; uzun süre doktorumu göremeyeceğim ve hatta İzmire gelemeyeceğim diye apartopar çalışmaya başladım sonrasında da meşguliyetimden doktoruma gidişlerim epey seyreldi. Hatta 2016 yılı boyunca hiç kontrole gitmedim diyebilirim..

Egzersizimi de sadece hafta içi sabahları beş dakikaya indirmiştim ki, uzun süre kötüye gidişlerimi umursamaz hale geldim. Ama konuşmalarım gittikçe doktorumla tanışmadığım zamanaki kadar bozuk olmaya başladı. Tamam, yüzümü kızartıp doktoruma geri döndüm. Ve busefer sıkı çalıştım.. 

Ta ki bu güne kadar.. 

Bu gün doktorum bir daha kontrole gerek olmadığını söyledi. Sesim düzeldi, bozulmaması için ne yapmam gerektiğini öğrendim. Ve bitti.. Çok şaşırdım; doktoruma çok alıştım hatta doctorvox'a da.. 

O kadar ki doktorumun bile dikkatini çekti; yanındaki asistanına "Şu taşıma şekline bakar mısın, kim yapıyor böyle, çantasını falan bırakmış boynuna takıp hırkasının içinde taşıyor." dedi.. Gerçekten artık doktorvox'u insanlara tanıştırmaktan, birilerinin yanında fokurdatmaktan hiç çekinmez hale gelmiştim. Öyle hırkamın içinde onu seve seve taşıyordum.. 

Gene de bırakmam, sevdim bir kere. Tıbben terapilik bir durumumun kalmadığını öğrenmiş oldum. Mutluyum.. :) 

 

Not: Dr. İlter Denizoğlu.. Müthiş insan.. İnsan olarak herkesin tanışması gerektiğini düşündüğüm, çalışkanlığına hayran kaldığım doktorlarımdan bir tanesi..