1 Mart 2014
Arsızlık bu..
Bir ara dilime dolanan laftı; "İzmirde liseyi okumak varmış. Madem Adanadaki vukuatlı ama çok sevdiğim arkadaşlarımın olduğu okuldan ayrılacaktım Balıkesir olmamalıydı, okul-ev arası mekik ne kötü." Buna karşılık bir hatırlatma ile karşılaştım ki, ayılası.. Ben lisedeyken yürüyemez, yokuş çıkamaz, her katta dinlenmek zorunda kalan tiptim. Nasıl değişti bu düzen fark edemedim ama benim için en iyisinin bazen aklımdan çıksa bile başıma gelen olduğunu birkez daha fark edebildim.
İki hafta öncesi yine aynı haltı yaptım ve "millet üni.nin ilk iki senesi bilmem-ne kurslarına gider, ben son sene." dedim. Düşününce benim hafta sonu hariç hiç boş vaktim yoktu, onda da sahile tüyerdim.
Şimdi bir hafta içinde üç farklı aktivite yapıyorum, güzel bişeymiş.. Dee sanki yeterince üstlerine düşemiyormuşum gibi ama çok koldan ilerleme var..
Bu gün kafama dank etti. Bir hece için 4 haftadır uğraşıyorum. 'İ' çıkıyor, 's' artık çıkıyor ama birtürlü birleşemiyor. Harbi sinir bozucu. Araya 't' girdi, 'y' girdi, bu seferde 'b' girdi; hayırlısı.. Dank eden şu: iki sene doktor ararken bir yandan da fonolojiyi araştırıyordum. Biara kaynak bulamayıp acaba otoritelerin makalelerini mi araştırsam, tıp kütüphanesine girebilir miyim ki demiştim. Şimdi tek tek harflerin fonolojisini öğreniyorum, el mecbur.
Tanrı(m) dileklerimi gerçekleştirdikce zamanın akışı ile ne kadar şapşal uğraşlarımın olduğu anlaşılıyor.
Not: Haftada iki kez günübirlik şehir değiştirmek manyak kafa yapıyor. Tavsiye etmem ama gönüllüyüm.
Yarın öğleye kadar totemim var, oyüzden bu gece yatıya kalıyoruumm.