11 Nisan 2014
Az bilgi mutluluk getiriyor.. Ne kadar artarsa bilgin o kadar hayatının iplerini kendi elinde hissediyorsun.
En çok alışkanlıklarımla sınanıyorum ben..
Örnek aldığım kişilere ''Bu böyle olmaz, alışkanlıklarım var. Bunu yapamam veya bundan vazgeçemem.'' dediğimde ''E tamam, alışkanlık bu değiştirebilirsin.'' cevabını alıyorum çok doğal birşey gibi..
Zor olanı; bu alışkanlıkların doğuştan beri süre gelen olması, şartlar yıpratıcı olsa da başka bir yaşam tarzı bilmemen..
Hâlâ öğrenme aşamasındayım ve hep böyle sürecek sanırım.. Zaman geriye doğru akmaz, alışkanlıklardan vazgeçmek istenmez ya..
Bir ışık gördüm sandım.. Daha doğrusu yaklaşık aynı doğrultudan gelen bir sürü cılız ışık.. Yolumu aydınlatacak, seçilecek/yönlenecek paralel evrenlerin işaretcisi ışıklar..
İçlerinden bir tanesi eskiyi hatırlattı ve eskiye olan düşkünlüğümden onun için totem yaptım, inandım, tabi hayırlısını dileyerek.. O ışığa inancımdan diğerini ihmal ettim, unuttum..
Sonuç; ona yönelmemize rağmen hâlâ aynı cılızlıkta, göz kırptı ama olumsuz.. Oyy ooy..
Sanırım alışkanlıklarımı revize edip ipleri dolandırmadan ilerlemek, ama nasıl.. Kazık oldu bu.. Az bilgi mutluluk getiriyor.. Ne kadar artarsa bilgin o kadar hayatının iplerini kendi elinde hissediyorsun.