21 Kasım 2019
Oturup yazmayalı altı ay olmuş.. Bir website oluşturayım diyeli de beş sene olmak üzere...
Ara ara içime kapanmalar da yazmamı engelledi sanırım.. Şimdi nasıl kolay geliyor; masa üstü bilgisayarı, yaratılan ufak bir zaman ve kafandan geçenler.
Gözlemliyorum da ne kadar çok üç noktalarım arttı. Anlatmak istemiyorum çokta. Nasıl olsa bi arama ile bulamayacağın ulaşamayacağın şey yok ya..
Şimdi sol kulağımda kısık sesle eşlik eden, dün eve dönüş yolunda radyoda keşfettiğim müzik (let me down slowly), aklımda ise son iki senem. Ne dolu dolu ve ilerlediğimi hissedebildiğim zamanlar öyle onlar. Şükürler olsun.
Bu arada fark ettim; tıbbi ve aromatik bitkilerin yetiştirilmesi kullanılması ne kadar çok ilgimi çeker imiş meğer, saygı duyulacak ne kadar çok şey varmış meğer.. Her yolumun bitkiler ve saygı ile kesişmesi.. var bunun da bir hikmeti.
Anlatacak çok şey var, görebiliyorum daha çok keşfedilecek şey var, fakat paylaşımlarımı güvenli bir şekilde yapmak istiyorum. Bunun için neler mümkün? Şu kullandığım yöntem bile güvenli gelmiyor; başlarda kullanımı kolay değil desem de belki buna benzer.. Her yerden ulaşılabilecek kullanımı kolay ve güvenli bir seçenek ne olabilir?
Bazı kayıplarımı kabulleniyorum; belki gerçekten fazlalıklardı belki değerli olanı elimden kaçırmamam için öğrenmem gerekenlerdendi.
Dün akşam piano çalışması sırasında sağ işaret parmağımın nasılda beynimden gelen komutlara itaat etmediğini fark ettim. En çok kullanılan parmak halbuki. Yaşım otuz diyebilirim, nörolojik bir sorunumun da olmadığına eminim.Gözden kaçmış küçük bir detay olarak nitelendiriyorum. Kendimle ilgili küçük detayları görmeye bayılıyorum. Görebildiğim, duyabildiğim, algılayabildiğim, öğrenebildiğim; etrafımda öğretmenlerim ve sağlam arkadaşlarım olduğu için şükürler olsun.
Öğrendim ki; aklımdan geçenlerim hiç bir önemi yok, ya seslendirilmeli ya da yazılmalı. Evet, ya seslendirmeye ya da yazmaya dikkat ediyorum artık. Anahtar gibi bişey bu, kullanmadan açılmıyor kapılar.