7 Aralık 2018
Açıkça yazmadan rahat edemeyeceğim anlaşılan.. Bunu tam iki kez yazıp sildim ve bu üçüncü.. Hâlâ aynı kelimeleri çok rahat bulabiliyorum, çünkü aylardır içime içime oturdu, elimi ayağımı bağladı.. Hep diyorum ya; ''Siz benim kadar saf, temiz olsanız, ah olsanız..'' diye. Al bir açık örnek daha..
Bir kursa başladım, mutluyum; aslında günlük koşuşturmalardan yeterince çalışamadığım için gelişimim yavaş olduğundan yakınsam da kariyerimden çok alakasız bir alan olsa da uğraşıyor olmaktan mutluyum. Fark ettim bazı beyinlerde bu çabadan kaynaklı mutluluğum algılanamadı. Güya aldırmadım da..
Yaşı büyük beyinlerin algısının benden farklı olmasını anlıyorum. Fakat tam da herkesin bu mutluluğumu başka başka benden alakasız sebeplere bağladığı dönemde; benimle yaşıt bir beyin gözüme baka baka bir laf etti.. İlk mimiklerini kontrol ettim; ağzından çıkanları destekliyordu.. Dumur oldum.. ''Hadi hadi, sen hocana aşık olmuşun; sırf haftada bir onu görebilmek için para veriyorsun.''
Bu lafa ne denir ki.. ''Yoo..'' dedim ve afalladım. Üstüne bide mimikleriyle destekli ''Daha kendine bile itiraf edememişin, ama öyle.'' lafı gelince; beni daha tanımıyorsun deyip uzaklaştım. Düşünce tarzı bana ne kadar uzak; Tanrı karşıma çıkarmış, yaşıt, burctaş, hemcins...
Bir yıl (belki biraz daha fazla) süre sonrasında çok farklı bir muhabbetin içinde; kendisini çok rahatsız eden ve dile getirmek istemediği bilgiyi duydum. Tanrım; hafta başından beri yüreğime su serpilmiş vaziyette dolaşıyorum. Kursa başlayalı dile kolay rölantide bir buçuk yılı geçti ve ilk zamanlardaki neşeme kavuştum.. Bana sırf aşık olduğun kişiyi haftada bir görebilmek için para ödüyorsun diyen kafa, erkek arkadaşına hatırı sayılır bi meblağda borç diye para vermiş, o paranın bir çeşit kumara gittiğini öğrenmiş ve aylardır geri alamamış... (Yorum bana düşmez, hiç bir şey demedim ama çaktırmadan bir derin nefes içime çektim.)
Aslında biliyorum; biliyorum ama ne yazık ki bilmeme rağmen etkileniyorum. ''Pek çok insan çöp kamyonu gibidir.'' Aydın Boysan