4 Aralık 2018
Kasım ayı çok zorlu geçti, çook..
En çokta haftada bir gittiğim piano dersimin yeterli ölçüde çalışamadığım için verimsiz geçmesi üzdü. Yine sorgulamaya başladım piano ile ilişkimi. ''Yürümüyor ki böyle, sonu hakkında hiç hedefim de yok, şart mıydı yani, bırakmalı mı, planlı altı ayım daha var, Tanrım ne yapıcam ben..'' gibi kafamda deli sorular.
Yoğun Kasım ayı da bitti, en azından elimdeki son parçayı tamamlamalıyım. Dokunuyorum, dokundukça sevgimi hissediyorum; onun için zaman ayırıyorum. Fakat olmuyor sürekliliği birtürlü.
Dün akşam yine tam üç saatimi ayırdım onun için, arada kalkmalarımı saymazsam taburenin üzerindeydim hep. Fakat üç saat boyunca o taburenin üzerinde başka şeylerle uğraştım, toplasan beş dakika etmez tuşların sesini duyduğum. İçler acısı; feci zaman kaybı, göz göre göre.. Üç saat tükendi ve uykumdan çalıp yarım saat çalıştım sonunda ve moralim bozuk bitti tabi gün.
Bu sabahta vardı ona ayıracak on beş dakikam ama oyalanmaktan onu da harcadım; aslında evden çıkmadan biraz uğraşınca kendimi çok mutlu hissediyorum. Son iki dakika için yine de oturdum başına; iki dakikada iki deneme.. Bir eşik var; tam olarakta fark edemediğim. Deniyorsun olmuyor, deniyorsun olmuyor, deniyorsun olmuyor... denemenin üçü beşi on beşi kalmıyor, bir bakmışsın olmuş.. Sabırsızlığımın en çok baltaladığı durum.
O iki dakikanın sonrasında Eureka! diye kalktım ya..
Belki daha önce bilinen hatta kullanılan bir yöntem; yeni değil.. Ama benim önüme gelmedi bu bilgi, bu yöntem. İşte pianoyu bu yüzden seviyorum, bu yüzden bende değeri paha biçilemez; fark etmemi, yorum yapmamı, çözüm aramamı sağlıyor.. İnanılmaz bir nimet. Gel de sevme..
Yönteme gelirsek.. Denemelere, tekrarlara olan sabırsızlığımdan sebep.. Çentik!.. Her deneme/tekrar için bir çentik.. Bir şablon oluştursam, her pianonun başına oturduğumda tamamlamam gereken yüz çentik mesela.. Tam olarak kaç çentiğe ihtiyacım var acaba; kesin bunu araştırmış, istatistiğini çıkarmış birileri vardır. Aslında bu istatistiğe ulaşamasam da sorun değil, yeni bi parçaya geçtikçe anlaşılır, ki muhtemelen kişi faktörü önemli bu çentik sayısında.. Başlamalı hemen, en azından bu benim yüz çentik bitene kadar aralıksız yirmi dakika çalışmamı sağlar.. Diyorum ya hep; üniversiteye hazırlanırken dershanemin tavsiyesi öncelikle üç saat masa başında oturabilir hale gelmemdi, bunu başardım hatta süreyi iki katına bile çıkardım sonrasında, tabi dizlerimi kaybettim gibi oldu biraz. İşte yine yapabilirim, düzgünce çalışabilir hale gelebilirim..
Sabah sabah güzel eureka oldu..