21 Ekim 2016
Kullandığın renkler, sözcükler özünü gösterir ya; herkesinki bi farklı..
Ben en rahat yazarım, genelde istemsiz kafiyeli.. Bazıları harbiden yürekten cımbızlı..
Nice ezbere şiir okuyanlar, nice şair muhabbeti yapanlar, nice şunu bilir misin diye bana soranlar.. Diyorum utanarak; benim şiirlerle aram yok. Görüyorum gözlerinden; hayal kırıklığı..
Benim kafiyeli yazılara gelirse laf; açıklamam çocukluğumdan beri hayranlı olduğum çoğu kişinin beğenmediği, kafiyeleriyle ünlü, popüler sanatçının şarkılarını sürekli dinlemekten herhalde yönünde.. Tabi, evlendi diye di mi spekülasyonlarına rağmen, artık beğenmediğim, alt yapısına alışamadığım için dinlemiyorum..
Bu gün uğradığım kitapçıda elim hep romanlara, kurgulara gitti; tövbe etmemişim gibi.. Ama bi masal anlatıcısının son çıkan kitabına dayanamadım; hatta ayak üstü başladım bile.. Tam kasada o eskiden hayranı olduğum popüler sanatçının yeni albümüyle burun buruna geldim..
Hayat.. Ne takip ederdim; çift yılların yaz başlarında çıkardı albümleri, son beş yıldır bi haber oldum tabi.. Dayanamamki, eve gelince spotifydan bi kolaçan ettim; fena değil haa, sözler biraz daha ön plana gelmiş sanki. Sevindim..