3 Mart 2017
Bu haftayı sonunda elbet gelecek bir pazar günü için gergin geçirdim ama kendimi sakinleştirebildiğimi düşünüyorum.
Dedim bu akşam yatmadan önce eskiden çok patlamış pop müzikleri dinlicem. Ciddi bir işmiş gibi oturdum koltuğa, sonses kulaklıklarla.. Bu vardı, bu vardı; ha bide böyle bişey...
O kadar ince detayın bulunduğu odada her zamanki gibi bakıldığında sıradan ama içi benim için manevi şeylerle dolu olan dolaba göz takılmasa olmaz.. Her zaman gözümün önünde; beni heyecanlandıran sıradaki okunacak kitaplarım, değerli kalemlerim, bir iki hediye süs şeysi, büyük babamın saati, kuzenin benim için çizdiği ejderha ve bir kız çocuğunun fotoğrafı..
Bir kız çocuğunun fotoğrafı.. Kendine güvenli duruşu, suratında mükemmel bir gülümseme, gözleri tam objektifte küçük bir kız çocuğunun fotoğrafı.. Çerçeve kaynayan evde bi buna çerçeve alamadım aylardır; öylece kitaplara dayalı duruyor.. Aslen doğru düzgün bir geçmişimin olmadığı Tuncelili bir kız çocuğu..
Bak yine, evet yine aklıma geldi. İlk kez bulunduğum bir yerde, beni görür görmez aaaa! çığlığını basıp o kadar sevgi dolu ona kucağını açmış insanın arasından bi kazulet benim kucağıma atlayan bir kız çocuğu.. Nasıl bir sır bu böyle, çözemedim.. Benimle arkadaş olmak istedi.. İnanılır gibi değil, aynı çocukluğumdaki arkadaş edinmeler gibi..
Daha sonraki karşılaşmada da beni hatırlayıp "Ben Lida'yı tanıyorum ki..." diyen fotoğraflarını tek tek ayıklayıp en güzelini bana gönderen bir kız çocuğu..
Kusura bakmayın ama en en özel arkadaşım..
Nasıl yorumlayacağını bilemiyor insan.. Kan çekti desem; nasıl bi kan; ben Danişmentli o Tuncelili.. Yakın mı ki..
Aslında biraz düşündüğümde essahtan bilmeyerek çevremdeki kökeni Tunceli olanları özüm benimser.. İlginç..
Fotoğrafın hep gözümün önünde olmasını geçtim hep aklımda.. Çok özel bir kız.. Tüm kalbimle: Tanrı onu her daim korusun, bereketlesin..
Şimdi güzel duygularla uyuyabilirim. Güzel günün finali de hatıralarla güzel oldu. Tanrıya şükür hayatımıza giren gerçekten özel insanlar için.