28 Şubat 2017
Uzun zamandır kafamdakileri dokunmatik telefonla paylaşmaya alıştığımdan, iki hafta önce şehirler arası yolculuğumda kulağımda ilk duyduğum karadeniz şarkısı, cumartesi sabahından etkilenip iki üç saat boyunca yazdım, yazdım upuzun.. Tamda ineceğim yere geldiğimde bitti yazı, okudum biraz çok hoşuma gitti vallahi yazdıklarım. Tam kaydete basıyordum ki başka bir yere bastım ve kaşla göz arasında gitti güzelim yazı..Yok resmen yok..
Moralim bozuldu çok. Ne kadar upuzun olsada bütün cümleler aklımda, yazarken kelimelerin yerlerini değiştirmiştim sadece daha sürükleyici olsun diye. Çokta bozuntuya vermemeye çalıştım, eve gider gitmez üzerine düşüp aynısının bir benzerini yazabilirim sonuçta. Fakat eve gittiğimde yazdıklarımın birkaç cümlesi aklımda olmasına rağmen tekrar hatırlamaya çalışmak istemedim. Yetmedi mi geçmişe takıldığım, elbet bi benzerini yaşadığımda bundan daha iyisini yazacağım, ki o zaman daha önceki olmadığı için tekrara düşmüşte olmayacağım. Desem de biraz küsmüş olabilirim, Tanrım ne küsegenim..
Aman şimdi yazıcam bi yanlış tuşa basıp hepsi silinecek, daha müsait bi zamanda yazarım ya.. Diye diye geçinip gidiyorum işte..
Misal geçen pazar bana göre çok yoktan bir sebeple sabah erken denilebilecek saatte çevresinde pahalı evleri, bahçesinde ağaçları, etrafta kuş sesleri, binası eski bir okuldaydım..O kadar hoşlandım ki video çektim, etraftaki heryere girdim.. Ha yazmayı dersen onu düşünmedim, çünkü o ara bu seneki yaklaşan 1 Mart totemimi şekillendiriyordum kafamda, ne heyecan yaptım ama.. Ta taa.. Şubat bitmiş bile baksana. Madem öyle yarın oturup yazarım 1 Mart'ı..
Hayat kafada fikirler uçuşurken daha bir güzel..!
Bu arada söylemeden edemem.. Bendeki eskiye bağlılık mı beni eskiye çekiyor yoksa eski beni çektiği için mi ben eskiye bağlıyım??? Var bunda bir numara, vallaha.. Ama ne..?
Bundan sonra şu beğendiğim yerde her haftasonu sabahı yürüyüş yapayım diye planlaya durayım ben.. Bak gör bu hafta sonu nerdeyim. Hiçte hoşlanmadığım bir semtte, girmek istediğim okulun anahtarı olarak gördüğüm için bir dönem habire gidip geldiğim, hatta kendi başıma gidişlerimde sürekli tuhaf-yokuş-dar-çıkmaz yollara girdiğim, tenha halini sevdiğim bi okul.. Nasıl ama.. Hazırlık okuyan herkesin mutlaka uğradığı, güzel müziklerin çaldığı ve içersini çok güzel koktuğu bina.. İyi de hiç sırası olmadığı bir zamanda, sebebi de stresli kendide iyi mi..
Hayırlısı..