16 Ağustos 2016

Gönül isterdi ki; içimi döküşlerime güzel iltifatlar gelipte zor zahmet inandığım o cümleleri bulup getireyim.

Gönül isterdi ki; bütüm içimi, geçmişimi, hatta hayallerimi herkese açık yazıya dökeyim.

Gönül isterdi ki; her işimi, olması en güzel gibi yapayım.. (Mükemmeliyet tam da burda giriyor devreye.)

Öğrendim -meli/-malı bazlı cümlelerin üzerinde yürümezsem daha az üzermişim kendimi. Dikkat ediyorum, tabiki olabildiğince..

Belki alışkanlık belki iltiftların üzerine yağdığı zamanı çekiştirip devamlılığını sürdürme arzusu.. Arşivimin içinden çıkamadım ya ben. En fazla iki üç ay yaklaştım, sonra düzenlemeye ayırdığım zamanla ters orantlı araya yıl girdi. Oldu geçen yıl, hatta daha önceki yıl..

Düşünürsen iç sızlatıcı; geçmiş dediğinde ne güzellikler vardı.. Taşıyamadım. Daha da önemlisi aheste kopyalama sırasında bu günü ertelemek gibi büyük bir hata yaptım. Halbuki dünümü hatırlamakta zorlanıyorum, yarınımdan ise gram emin değilim; bir tek bugünüm var, müdahale edebileceğim bir bu an..

Geçmiş inanılmaz kıymetlidir, tabi bu  kıymet bu anı bloke etmemelidir.

Madem durumum bu; ben geçmişin içini doldurduğu Lida isem, bu andan itibaren de başlasam yine güzel cümleler bulabilirim yan yana getirebilecek.. (Bana kalırsa daha bile iyi..)

Biraz uzaklaşma olmuş galiba, websitenin bir iki güncellemesinden tırsıp girmez görmez oldum. Konuya hakimiyeti olmayınca korkanlar bilir; bir bilene sormak için bile korknun hafiflemesi beklenir.. Halbuki korkulacak, websiteden uzak durulacak bir şey de yokmuş; iyi mi..

Onca günceye geçmeyen günün ardından; hakkını vererek kayıta başlayalım o zaman.. 

Websiteme girerken kulaklığıma tesadüfen gelen ve şuan tam ruhuma göre diye yazı boyunca sürekli dinleyip durduğum, daha önce denk gelmemiş şarkı: Mile Ho Tum - Neha Kakkar's Version - https://www.youtube.com/watch?v=N2-HsIYd0Go  Tavsiye ederim.

Mutlu günceler olsun..