11 Kasım 2013
Yüklemeyi istediğim üç (mesleki) programdan sadece birini yükleyebilmiş ve bu kadarını yapabilmek için bile bütün pazar günümü harcamış olmak biraz garip, şimdi kazandım mı kaybettim mi?
Ama bir şirinle tanıştım, onu son gördüğümde yeni doğmuştu, bense onun şuanki yaşındaydım.. O yaş benim en özlem duyduğum yaştı. Tamam koşamazdım ama tırmanırdım, çevremle ilişkilerim çok iyiydi, ota-boka takardım ama mutlu olmak için küçük kaçamaklar peşindeydim. O seneye en benzer senemde bu sene oldu, ancaa.. Koşamıyorum ama tırmanıyorum, etrafımdakileri seviyorum, hatta hemen hemen aynı konuya takıyorum (mekân değiştirecek olmam) ama o zamanki gibi malım kıymetli değil, birde sene bitmeden bisikletle sıkı bi tur yaptımmı tamamdır (doktorum ne derse desin artık, adı belli; nefis körleme, tabi hâlâ kullanabiliyorsam).
Bu şirinin durumu benden farklı; baskılı bir hayat ama ne olmak istediğini (F16 pilotu) ve bunun için hangi okula gitmesi gerektiğini (askeri okul) biliyor..
Ona ilk ve tek verdiğim öğüt, aynı zamanda bana o yaştan kalan ve hâlâ işime çok yarayan microsoft office'i çok iyi öğrenmeksi.. Hayatı benden farklı olduğu için muhtemelen öğüdüm boşa gidecek ama günah benden gitti..