22 Ekim 2013
Büyük babama kızıyordum, ''Yaptığın aslında yanlış, böyle alış-veriş olmaz, parası yoksa ev sahibi olmayacak/ sırayla malzeme alıp yarım yangalak üst kata çıkmayacak.'' diye.. Nitekim insanların başını sokacak eve ihtiyacı var diye parasını almadan inşaat malzemesi satardı..
Ben kimin torunuyum?? Düşünüyorum daa bende de sırf sevdiğim için para almadan ev yapacak göz var haa.. Olsun acımdan ölmem ya..
Ama günün sonunda ciddi kafam karıştı. Herkes mi yapı işletmesini tavsiye eder bea. Büyük tavsiyesi adı altında mantıklı düşünmeye sevkettiler aslında..
En son hocamın da dediği gibi ''Leyla''yım ya.. Şu an için/ 30 güncük bile olsa mecnunuma kavuştum ya daha ne isterim..
Ama hâlâ merak içindeyim bu kadar çok iyi/hoşgörülü/yardımsever insanı bilipte mi toplamışlar yoksa.. Yoksa bi stajere bu kadar iyi davranılır mıı?? Gerçi ben onların bana baktıklarında oluşan dudak kenarlarındaki minik gamzelerini bile seviyorum, belki karşılıklıdır..
Aslında içten içe öğreniyorum; çabuk parlar bi insan olduğumu, iletişimin en iyi yolunun konuşmak olduğunu ve benim karşımdakini objektif tanıyorum adı altında gereksiz yere sustuğumu falan falan falan.. Yukarda dilimi açtılar iyi mi..
İzmir Saat Kulesi'nde