Sahte ‘porof’ları bilmiyormuyuz sizce?

     Etrafımızda ne çok vardır değil mi? Nerede ise her konuda fikri olan demeyeceğim (anlarım entellektüğel insanları) prof olanları! Oradan buradan duyduklarını sana birebir uygulamış/ uyguluyormuş gibi anlatırken “atma Recep ...” diyesi geliverirde insanın sabır sabır ya sabır dersin. Bakmayın öyle içinden canım içinden...

     Konu ile ilgili duymaları yeterli o ‘porof’ların.... Araştırmaya / okunaya ne hacet. Bazen insanın karşısına evlatları mühendislik okuyorsa mühendislik, tıp okuyorsa doktorluk bilgileri tap yapmış ‘porof’ anne/ babalar çıkıyor ya karşımıza.Kendilerince tabi. “Sen ne ara oldun” demiyoz.  Eğitim aileden başlar diye boşuna demiyorlar. KADIN o kadar önemli ki ailede / toplumda...  Gördüğünü / yaşadığını yaşatıyor zaman içinde insan. Toplumda her kadın okumalı, mesleği olsun olmasın, çalışmayı tercih etsin etmesin, bedenen çalışaın isterse OKUMALI... Yiyecek / yemek pişerecek zamanı olmadığı için aç kaldığı zamanlarda bile yarım sayfa / bir satır okuyacak ki, farkına varsın ne kadar değerli olduğunun...

     ...

     İşte o zaman etraftan duyduğundan daha çok okuduğuna / yaşadığına inanacak. Çünkü o zaman mukayese edebilecek. Ayşenin var bizde neden yokdan önce, “bende yapabilirim, bende denemeliyim” cesaretine kavuşacak. Sonra mı, tabi onun bunun bilgilerini / görgülerini pazarlayarak değil, duyduklarına kendinden/ emeğinden ilaveler katarak çıkacak orta yere. İşte o zaman dinlemek için zevk alacağız o insanın paylaşımlarını. Uzun lafın kısası okumak gerekiyor görmek için, dokunmak için, duymak için... Okuduklarımızı deneyimleyip paylaşmak gerekiyor. İşte o zaman onun bunun bilgilerini kendininmiş gibi paylaşanlar bitmez ama azalır, hemde çook azalır. BİZ KADINLARA ÇOK İŞ DÜŞÜYOR. Sizde biliyorsunuz hepimizi ‘yetiştiren’ bir KADIN...

     İLGİ ALANIMIZ OLSUN YA DA OLMASIN OKUMAYI ALIŞKANLIK EDİNİP. DOĞRU MODELLER OLMAK DİLEĞİ İLE...